Hizmetlerimiz
- Anasayfa
- Hizmetlerimiz
Umay Veteriner Hizmetlerimiz
Hayvanlarda kardiyolojik problemlerin tarama ve takibi, hayvanlarda kalp hastalıklarının erken teşhisi ve tedavi sürecinin yönetilmesi için yapılan testler, muayeneler ve takipleri içerir. Veteriner hekimlerimiz, hayvan sahiplerine bu konuda rehberlik eder ve gerekli durumlarda ileri tetkikler yaparak uygun tedaviyi başlatır. Bu süreçte EKG, ekokardiyografi, kan testleri gibi yöntemler kullanılabilir. Tedavi süreci ise hayvanın durumuna ve teşhis edilen hastalığa göre değişiklik gösterebilir.
Hayvanlarda ortopedik problemlerin tarama ve takibi, hayvanların kemik, eklem ve kas sistemlerinde meydana gelen rahatsızlıkların teşhis edilmesi ve tedavi sürecini kapsar. Veteriner hekimlerimiz, genellikle klinik muayene, radyolojik görüntüleme (röntgen, MR, CT), kan testleri ve diğer tanı yöntemlerini kullanarak hayvanlardaki ortopedik problemleri belirlerler. Bu tarama ve takip süreci, hayvanların sağlıklı ve konforlu bir şekilde yaşamalarını sağlamak amacıyla önemlidir.
Hayvanlarda beslenme ve kilo kontrol programları, sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni oluşturmayı ve ideal kiloyu korumayı amaçlar. Bu programlar genellikle hayvanın türüne, yaşına, cinsiyetine, aktivite seviyesine ve sağlık durumuna göre özelleştirilir. Doğru miktarlarda protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineral içeren dengeli bir diyet, hayvanın sağlığını destekler ve ideal kilosunu korumasına yardımcı olur. Ayrıca egzersiz ve uygun porsiyon kontrolü de kilo kontrolünde önemli bir rol oynar. Veteriner hekimlerimiz, hayvan sahiplerine beslenme ve kilo kontrolü konularında rehberlik eder ve uygun programları belirlemelerine yardımcı olurlar.
Hayvanlarda aşılama programı, hayvanların sağlığını korumak ve hastalıklara karşı bağışıklık kazandırmak amacıyla belirli zaman aralıklarında uygulanan aşıların düzenlenmiş programıdır. Bu program genellikle veteriner hekimlerimiz tarafından belirlenir ve hayvanın türüne, yaşına, yaşadığı çevreye ve risk faktörlerine göre değişiklik gösterebilir. Aşılama programları, hayvanların sağlıklı ve hastalıklara karşı dirençli olmalarını sağlayarak hem hayvan refahını arttırmayı hem de hastalıkların yayılmasını engellemeyi amaçlar.
Kedi ve köpeklerde aşılamalar 45 günlükten itibaren başlar. Anne sütü yavrulara 45 güne kadar doğal bir bağışıklık sağlamakta ve 45 günlükten itibaren yapılan aşılama ile bağışıklık oluşturulur. Aşılamalar yavruluk döneminde tekrarlı uygulamalar şeklinde yapılmaktadır. Yapılan aşı uygulamalarıyla birlikte kedi ve köpekleriniz özellikle yavruluk döneminde karşılaşabilecekleri ve öldürücü sonuçları olan viral hastalıklardan korunabilir. Bu nedenle yavruluk döneminde başlayan ve devamında yıllık tekrarları olan aşı uygulamaları kedi ve köpeklerin sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Hayvanlarda genel cerrahi operasyonları, veteriner cerrahlarımız tarafından gerçekleştirilen çeşitli müdahaleleri içerir. Bu operasyonlar genellikle hayvanların sağlığını korumak, hastalıkları tedavi etmek veya yaralanmaları onarmak amacıyla yapılmaktadır.
Hayvanlarda genel cerrahi operasyonları arasında tümör çıkarma, iç organ ameliyatları, doku onarımları, yara bakımı ve benzeri prosedürler bulunmaktadır. Bu operasyonlar genellikle anestezi altında gerçekleştirilir ve cerrahi ekipmanlar kullanılarak yapılan kesilerle hayvanın tedavisi sağlanır.
veteriner cerrahlarımız, hayvanların sağlığını iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için geniş bir yelpazede cerrahi operasyonlar gerçekleştirirler. Bu operasyonlar, hayvanların sağlıklı bir şekilde iyileşmesini ve normal yaşamlarına dönmesini sağlamak amacıyla titizlikle planlanır ve uygulanır.
Hayvanlarda genel cerrahi operasyonları, veteriner hekimlerinimizin cerrahi deneyimleri ve uzmanlıkları sayesinde başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır. Bu operasyonlar, hayvanların sağlık sorunlarını tedavi etmek ve yaşamlarını kurtarmak için önemli bir rol oynar ve hayvan sahiplerinin sevdikleri dostlarının sağlığına destek olmalarını sağlar.
Hayvanlarda antiparaziter tedavi, parazitlerin (örneğin, kurtlar, pireler, bitler, keneler vb.) hayvanlardan uzak tutulması veya bunlarla mücadele edilmesi amacıyla uygulanan tedavi yöntemlerini kapsar. Bu tedaviler genellikle parazitlere karşı kullanılan ilaçlarla yapılır ve hayvan sağlığı için önemlidir. Veteriner hekimlerimiz hayvan sahiplerine antiparaziter tedavi hakkında bilgi verir ve uygun tedavi programını belirler.
Ultrasonografi, yüksek frekansta ses dalgaları kullanarak vücut içindeki yapıları görüntülemek için kullanılan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem genellikle gebelik takibi, organların incelenmesi, tümörlerin belirlenmesi gibi amaçlarla veteriner tıp alanında da sıkça kullanılmaktadır.
Ultrasonografi cihazı, vücut üzerine yerleştirilen bir prob aracılığıyla ses dalgalarını gönderir. Bu ses dalgaları vücut içinde farklı dokulara çarpar ve yansır. Prob, bu yansımaları algılayarak bilgisayar tarafından görüntü oluşturur. Bu sayede organlar, dokular ve oluşumlar detaylı bir şekilde incelenebilir.
Hayvanlarda ultrasonografi, veteriner hekimlerin hastalıkları teşhis etmelerine, gebelik takibi yapmalarına ve tedavi süreçlerini yönlendirmelerine yardımcı olur. Ayrıca minimal invaziv bir yöntem olduğundan, hayvanlarda cerrahi müdahale gerektiren durumların belirlenmesinde de önemli bir rol oynar.
• Dijital Röntgen: Dijital röntgen, geleneksel film tabanlı röntgen filmlerinin yerine dijital sensörlerin kullanıldığı bir teknolojidir. Bu sayede görüntüler hızlı bir şekilde elde edilir, saklanır ve paylaşılır. Dijital röntgen, daha düşük dozda radyasyon ile yüksek kaliteli görüntüler elde etmeyi sağlar ve teşhis sürecini hızlandırır.
• İlaçlı Röntgen: İlaçlı röntgen, kontrast maddelerinin kullanıldığı özel bir radyoloji prosedürüdür. Bu yöntemde, hayvanın iç organlarının daha net görüntülenmesi için kontrast madde verilir ve ardından röntgen çekilir. İlaçlı röntgen, sindirim sistemi, dolaşım sistemi ve idrar yolları gibi iç organların detaylı olarak incelenmesinde kullanılır. Bu yöntem sayesinde hastalıkların teşhisi ve tedavisi daha etkili bir şekilde yapılabilir.
Hayvanlarda alerji testleri, hayvanlarda alerjik reaksiyonlara neden olan maddelere karşı hassasiyetin belirlenmesine yardımcı olan testlerdir. Bu testler genellikle kan testleri veya cilt testleri şeklinde yapılabilir. Veteriner hekimlerimiz, hayvan sahiplerinin evcil hayvanlarının hangi maddelere karşı alerjik reaksiyon gösterdiğini belirlemek ve uygun tedaviyi planlamak için bu testleri kullanabilirler.
Hayvanlarda çevresel hijyen, sağlıklı bir yaşam için büyük önem taşır. Hayvanların yaşadığı ortamın temiz ve hijyenik olması, hastalıkların yayılmasını engeller. Özellikle hayvan çiftliklerinde, barınaklarda ve evcil hayvan sahiplerinde çevresel hijyenin sağlanması, hayvanların sağlığını korumak için kritik bir faktördür.
Bulaşıcı hastalıklar, hayvanlarda çevresel hijyenin yetersiz olduğu durumlarda kolaylıkla yayılabilir. Bu nedenle hayvanların yaşadığı alanların düzenli olarak temizlenmesi, dışkı ve atıkların uygun şekilde uzaklaştırılması, su ve yem kaplarının düzenli olarak temizlenmesi gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca hayvanların bakımı sırasında eldiven ve maske gibi koruyucu ekipmanların kullanılması da bulaş riskini azaltabilir.
Hayvan sahipleri ve yetiştiricileri, hayvanların yaşadığı ortamın hijyenini sağlamak için düzenli olarak temizlik yapmalı, hijyenik koşullara dikkat etmeli ve veteriner hekimlerden destek almalıdır. Bu sayede hem hayvanların sağlığı korunmuş olur hem de bulaşıcı hastalıkların yayılması engellenmiş olur.
Hayvanlarda iç ve dış paraziter muayene, hayvanların vücutlarında yaşayan hem dış hem de iç parazitlerin tespit edilmesi ve kontrol edilmesi amacıyla yapılan muayenedir.
Dış parazitler genellikle hayvanın derisi üzerinde veya yakınında bulunan parazitlerdir; örneğin pire, kene, bit gibi. Dış paraziter muayene sırasında hayvanın derisi, tüyleri ve diğer dış bölgeleri detaylı bir şekilde incelenir.
İç parazitler ise genellikle hayvanın iç organlarında veya sistemlerinde bulunan parazitlerdir; örneğin solucanlar gibi. İç paraziter muayene genellikle dışkı tahlili veya kan testleri gibi yöntemlerle yapılır.
İç ve dış paraziter muayeneler, hayvanların sağlığını korumak ve parazitlerin kontrol altına alınmasını sağlamak için önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile hayvanların sağlığı korunabilir ve parazitlerin yayılması önlenmiş olur.
Hayvanlarda tam kan sayımı (CBC - Complete Blood Count) veya tam kan-hemogram, bir hayvanın kanındaki çeşitli kan hücreleri ve diğer bileşenlerin sayısını ve oranlarını ölçen bir testtir. Bu test, kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), beyaz kan hücreleri (lökositler) ve trombositler gibi kan bileşenlerinin sayısını belirleyerek hayvanın genel sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sağlar.
Tam kan sayımı genellikle bir hayvanın genel sağlık durumunu değerlendirmek, enfeksiyonları veya inflamasyonu teşhis etmek, anemi (kansızlık) gibi durumları belirlemek veya tedavi yanıtını izlemek için kullanılır. CBC testi, veteriner hekimlerimizin hayvanın sağlık durumunu anlamalarına ve uygun tedaviyi planlamalarına yardımcı olur.
Bu test, hayvanın kanındaki farklı hücre tiplerinin sayısını ve oranlarını belirleyerek hayvanın genel sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sağlar.
Hayvanlarda dermatolojik sitoloji değerlendirmeleri, cilt hücrelerinin incelenmesiyle ilgili bir konudur. Dermatolojik sitoloji, cilt yüzeyinden alınan örneklerin mikroskop altında incelenmesini içerir. Bu inceleme sayesinde cilt hastalıklarının teşhisi ve tedavisi için önemli bilgiler elde edilebilir.
Hayvanlarda dermatolojik sitoloji değerlendirmeleri genellikle cilt lezyonlarının nedenlerini belirlemek, enfeksiyonları teşhis etmek, tümörleri sınıflandırmak ve tedaviye yanıtı izlemek amacıyla yapılır. Bu değerlendirmeler genellikle hızlı ve etkili bir teşhis sağlar ve veteriner hekimlerimizin tedavi planı oluşturmalarında yardımcı olur.
Hayvanlarda dermatolojik sitoloji değerlendirmeleri, deri hastalıklarının doğru teşhisi ve etkili tedavisi için önemli bir araçtır ve veteriner hekimlerin rutin olarak başvurduğu bir yöntemdir.
Hayvanlarda idrar ve ürolit bakısı, idrar yolu taşlarının (ürolitlerin) oluşumu ve bu durumun hayvan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen bir konudur. Ürolitler, idrar yollarında oluşabilen sert yapıdaki taşlardır ve idrar akışını engelleyebilir, enfeksiyonlara neden olabilir veya diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, hayvanlarda idrar ve ürolit bakısı önemli bir konudur ve veteriner hekimlerimizin yönlendirmeleri üzerine hayvan sahipleri tarafından takip edilmesi gereken bir durumdur.
Hayvanlarda immün aracılı hastalık değerlendirmeleri, veteriner tıbbında önemli bir alanı kapsar. Bu değerlendirmeler, hayvanların bağışıklık sistemlerinin işleyişini anlamak, hastalıkları teşhis etmek ve tedavi etmek için kullanılır. İmmünoloji, bağışıklık sisteminin işleyişini ve bağışıklık sistemi ile ilişkili hastalıkları inceleyen bir bilim dalıdır. İmmünolojik hastalıklar, bağışıklık sisteminin normal işlevinin bozulması sonucu ortaya çıkar.
Veteriner hekimlerimiz, hayvanlarda immün aracılı hastalıkları değerlendirirken çeşitli yöntemler kullanır. Bunlar arasında şunlar bulunur:
• Klinik Muayene: Veteriner hekimlerimiz, hayvanın genel sağlık durumu, semptomları ve bulguları üzerinde fiziksel bir muayene yaparlar. Bu muayene, hastalığın belirtilerini ve hastalığın olası nedenlerini belirlemeye yardımcı olabilir.
• Laboratuvar Testleri: Kan testleri, idrar testleri ve doku örneklerinin incelenmesi gibi laboratuvar testleri, immün aracılı hastalıkların teşhisinde önemli bir rol oynar. Bu testler, bağışıklık sisteminin aktivitesini değerlendirmek, antikor düzeylerini ölçmek ve enfeksiyonları tespit etmek için kullanılabilir.
• Görüntüleme Teknikleri: Röntgen, ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi görüntüleme teknikleri, iç organların yapısını ve fonksiyonunu değerlendirmek için kullanılabilir. Bu teknikler, immün aracılı hastalıkların etkilediği organları görselleştirmeye yardımcı olabilir.
• Biyopsi: Bir biyopsi, dokunun mikroskobik incelemesi için alınan bir örnektir. Veteriner hekimlerimiz, immün aracılı hastalıkların etkilediği dokuları incelemek ve hastalığın türünü belirlemek için biyopsi yapabilirler.
• İmmünolojik Testler: ELISA (Enzim Bağlı İmmünsorbent Test), Western blot ve immunofloresan gibi immünolojik testler, antikorların veya antijenlerin varlığını tespit etmek için kullanılabilir.
Bu yöntemlerin kombinasyonu, hayvanlarda immün aracılı hastalıkların doğru bir şekilde değerlendirilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olur. Veteriner hekimlerimiz, hayvanın türüne, hastalığın ciddiyetine ve semptomlara bağlı olarak uygun değerlendirme yöntemlerini seçerler.
Hayvanlarda vajinal sitoloji bakısı, vajinal hücrelerin incelenmesi anlamına gelir. Bu inceleme genellikle bir mikroskop altında yapılarak, vajinadan alınan örnekler incelenir ve hücrelerin yapısı, sayısı ve özellikleri değerlendirilir. Bu şekilde hastalıkların teşhisi ve takibi için önemli bilgiler elde edilebilir.
Hayvanların yurt dışına çıkış işlemleri ve takibi, her ülkenin kendi düzenlemelerine ve gereksinimlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel olarak, hayvanların yurt dışına çıkışı veteriner sağlık sertifikaları, aşılar ve diğer belgelerin düzenlenmesini ve uygun kimlik belirtilerinin sağlanmasını gerektirir. İşte tipik bir yurt dışı çıkış süreci ve takibi hakkında genel bilgiler:
• Veteriner Kontrolleri ve Sağlık Belgeleri: Yurt dışına çıkacak hayvanların çoğu, bir veteriner tarafından sağlık kontrolünden geçirilmelidir. Bu kontroller sırasında hayvanın sağlıklı olduğu ve taşıyabileceği herhangi bir hastalığın olmadığı doğrulanır. Çoğu ülke, yurt dışına çıkacak hayvanlar için geçerli bir veteriner sağlık sertifikası veya pasaport talep eder.
• Aşı Gereksinimleri: Birçok ülke, yurt dışına çıkacak hayvanların belirli hastalıklara karşı aşılanmış olmasını gerektirir. Örneğin, kuduz aşısı genellikle bir zorunluluktur. Ayrıca, hedef ülkenin gereksinimlerine bağlı olarak diğer aşılar da gerekebilir.
• Mikroçip ve Kimlik Belirtileri: Birçok ülke, yurt dışına çıkacak hayvanların mikroçiplenmiş olmasını ve kimlik belirtileri taşımasını gerektirir. Bu, hayvanın sahibinin bilgilerini içeren bir kimlik belirteci veya pasaport anlamına gelebilir.
Yurt dışı çıkış işlemleri ve takibi, zaman alıcı ve karmaşık olabilir, bu yüzden planlama ve hazırlık önemlidir. Sahipler, hedef ülkenin özel gereksinimlerini ve prosedürlerini önceden araştırmalı ve yerel veteriner veya ilgili makamlarla iletişime geçmelidir.
Endokrin bakı, hayvanlarda hormonal sistemle ilgili hastalıkların teşhis ve tedavisini içeren önemli bir veteriner tıp alanıdır. Endokrin sistem, vücuttaki hormonların üretimini, salgılanmasını ve etkilerini düzenleyen bir sistemdir. Bu sistemde yer alan bezler aracılığıyla salgılanan hormonlar, vücuttaki birçok işlevi düzenler ve dengeyi sağlar.
Veteriner hekimlerimiz endokrin bakı alanında, hormonal bozuklukları teşhis etmek için kan testleri, idrar testleri ve görüntüleme teknikleri gibi çeşitli tanı yöntemlerini kullanırlar. Örneğin, tiroid bezinin az ya da çok çalışmasına bağlı hastalıklar, şeker hastalığı (diyabet), Cushing sendromu gibi hormonal bozukluklar endokrin bakım gerektiren durumlar arasındadır.
Endokrin bakım, hayvanlarda hormonal dengeyi sağlamak, hastalıkları tedavi etmek ve hayvanın genel sağlığını korumak için önemlidir. Uzman veteriner hekimlerimiz tarafından yapılan düzenli kontroller ve uygun tedavilerle endokrin sistemdeki sorunlar erken teşhis edilebilir ve etkili bir şekilde yönetilebilir. Bu sayede hayvanların sağlıklı bir şekilde yaşamaları ve yaşlanmaları desteklenir.
Hayvanın yaş durumuna göre planlanan check-up programları, veteriner hekimlerimiz tarafından belirlenen periyodik sağlık kontrollerini içerir. Genellikle genç hayvanlar için seyrek aralıklarla yapılan kontroller, yaş ilerledikçe artabilir. Örneğin, genç hayvanlar için yılda bir kez check-up önerilirken, yaşlı hayvanlar için daha sık aralıklarla (örneğin altı ayda bir) kontroller yapılması tavsiye edilebilir. Bu kontrollerde hayvanın genel sağlık durumu, aşı takvimi, parazit kontrolü, beslenme durumu ve diğer sağlık konuları değerlendirilir. Bu sayede erken teşhis ve önleyici sağlık önlemleri alınarak hayvanın sağlığı korunmaya çalışılır.
Karantina, hastalıkların yayılmasını önlemek için hastalıklı veya potansiyel olarak hastalıklı olduğu düşünülen bir bireyi veya popülasyonu izole etme pratiğidir. Hayvanlarda karantina, veteriner tıbbında sıkça kullanılan bir yöntemdir.
Hayvanlarda karantina şu amaçlarla uygulanabilir:
• Hastalık Kontrolü: Yeni bir hayvan popülasyonu veya bir hayvanın diğerlerine bulaşıcı bir hastalık taşıma riski taşıdığı durumlarda, karantina, hastalığın yayılmasını engellemek için kullanılır. Bu, çiftlik hayvanları, evcil hayvanlar veya vahşi yaşam popülasyonları için geçerlidir.
• Yabancı Hayvanlar İçin Adaptasyon: Yabani yaşam rehabilitasyon merkezleri veya hayvanat bahçeleri gibi yerlerde, yeni gelen hayvanların sağlık durumlarını değerlendirmek ve onların alışma sürecini yönetmek için karantina uygulanabilir. Bu, yeni gelen hayvanların varsa hastalıklarını teşhis etmek ve diğer hayvanlara bulaşmasını önlemek için önemlidir.
• Hastalık Takibi ve Kontrolü: Karantina, belirli bir hastalığın varlığı veya riski nedeniyle bir hayvan popülasyonunun yakından izlenmesini sağlar. Bu, hayvanların belirli bir süre boyunca gözlem altında tutulmasını, düzenli sağlık kontrollerinin yapılmasını ve gerektiğinde tedavi edilmesini içerebilir.
Hayvanlarda karantina süresi, hastalığın türüne, bireyin sağlık durumuna ve karantina koşullarına bağlı olarak değişebilir. Bu süre, hastalığın inkübasyon süresi ve yayılma riski göz önünde bulundurularak belirlenir. Karantina, hastalıkların kontrol altına alınmasına ve diğer hayvanlar üzerindeki etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Köpekler ve kediler için beslenme ürünleri, bu evcil hayvanların sağlıklı ve dengeli bir diyetle beslenmelerini sağlamak için tasarlanmış çeşitli ürünleri içerir. İşte köpekler ve kediler için yaygın olarak kullanılan beslenme ürünlerinin bazıları:
• Kuru Mamalar: Köpekler ve kediler için hazırlanmış kuru mamalar, dengeli bir beslenme sağlamak için özel olarak formüle edilmiştir. Bu mamalar genellikle et, balık veya tavuk gibi protein kaynaklarından yapılır ve tahıl, sebze, vitaminler ve mineraller ile desteklenir. Kuru mamalar, pratik bir şekilde saklanabilir ve genellikle uzun süre taze kalır.
• Nemli Mamalar: Konserve veya paketlenmiş nemli mamalar, köpekler ve kediler için başka bir beslenme seçeneğidir. Bu mamalar genellikle yüksek su içeriğine sahiptir ve hayvanların hidrasyon ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olabilir. Et suyu, jöle veya sos içinde sunulan nemli mamalar, bazı hayvanlar için daha çekici olabilir.
• Konserve veya Taze Etler: Köpekler ve kediler için taze etler veya konserve etler, yüksek kaliteli protein kaynağı sağlar. Bu, özellikle bazı evcil hayvanların hassas sindirim sistemleri olan hayvanlar veya özel diyet ihtiyaçları olan hayvanlar için önemlidir. Ancak, taze etlerin tam ve dengeli bir diyetin bir parçası olarak kullanılması önemlidir.
• Atıştırmalıklar ve Ödüller: Köpekler ve kediler için sağlıklı atıştırmalıklar ve ödüller, beslenme programını tamamlamak ve hayvanların motivasyonunu artırmak için kullanılabilir. Bu atıştırmalıklar genellikle küçük boyutta ve farklı lezzetlerde sunulabilir. Ayrıca, diş sağlığını destekleyen özel diş temizleyici atıştırmalıklar da bulunmaktadır.
• Takviyeler ve Ek Besinler: Bazı durumlarda, köpekler ve kedilerin diyetlerine ekstra besinler veya takviyeler eklemek gerekebilir. Örneğin, omega-3 yağ asitleri takviyeleri, eklem sağlığı takviyeleri, probiyotikler veya vitamin ve mineral takviyeleri kullanılabilir.
Bu beslenme ürünleri, köpeklerin ve kedilerin sağlıklı bir şekilde büyümelerini, enerji seviyelerini korumalarını ve yaşlanmaya bağlı sağlık sorunlarını en aza indirmelerini sağlamak için önemlidir. Ancak, her hayvanın beslenme ihtiyaçları farklı olduğundan, veterinerlerin önerileri doğrultusunda doğru ürünlerin seçilmesi önemlidir.
Hayvanın sağlık durumunu değerlendirmek için yapılan kapsamlı bir incelemedir. Bu muayene sırasında veteriner hekimlerimiz, hayvanın genel durumunu, deri ve tüyleri, gözleri, kulakları, ağız ve dişleri, kalp ve akciğer seslerini dinler, karın bölgesini palpe eder ve gerekli durumlarda laboratuvar testleri ya da görüntüleme yöntemleri gibi ek testler isteyebilir. Genel muayene, hayvanın sağlık durumunu değerlendirmek ve olası sağlık sorunlarını tespit etmek için önemli bir adımdır.
Veteriner hekim gözetiminde, kliniğimiz tüm acil müdahaleler için hizmet vermektedir. Cerrahi müdahale sonrası reanimasyon aşamasında veya yakın takip gerektiren hastalarımız için özel veteriner küvözlerinde yoğun bakım sağlanmaktadır.
Hayvanlarda geriatrik hasta takibi, yaşlı hayvanların sağlık durumlarını düzenli olarak izlemeyi ve yaşa bağlı hastalıkların erken teşhisini ve yönetimini içeren bir süreçtir. Veterinerler, yaşlı hayvanların yaşam kalitesini artırmak ve yaşa bağlı sağlık sorunlarını en aza indirmek için geriatrik hasta takibini uygularlar.
Geriatrik hasta takibi genellikle şu unsurları içerir:
• Fiziksel Muayene: Veteriner hekimlerimiz, yaşlı hayvanları düzenli aralıklarla fiziksel olarak muayene ederler. Bu muayenelerde, hayvanın genel sağlık durumu, vücut kondisyonu, cilt ve kürk durumu, eklem esnekliği, göz ve kulak sağlığı gibi faktörler değerlendirilir.
• Kan Testleri: Yaşlı hayvanlarda, böbrek fonksiyonu, karaciğer fonksiyonu, kan glukoz seviyeleri, tam kan sayımı gibi biyokimyasal ve hematolojik testler düzenli olarak yapılır. Bu testler, yaşa bağlı hastalıkların erken teşhisi ve yönetimi için önemlidir.
• İdrar Testleri: İdrar analizi, böbrek fonksiyonunu değerlendirmek için kullanılır. İdrarda protein, glukoz, keton ve diğer belirteçlerin varlığı veya eksikliği, böbrek hastalığı, diyabet ve idrar yolu enfeksiyonları gibi durumların belirlenmesine yardımcı olabilir.
• Görüntüleme Teknikleri: Röntgen, ultrason ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme teknikleri, iç organların yapısını ve fonksiyonunu değerlendirmek için kullanılabilir. Bu teknikler, yaşlı hayvanlarda ortaya çıkabilecek tümörler, organ yetmezlikleri ve diğer hastalıkları tespit etmeye yardımcı olabilir.
• Diyet ve Egzersiz Planları: Veteriner hekimlerimiz, yaşlı hayvanların beslenme ihtiyaçlarını ve egzersiz düzenlerini değerlendirirler. Yaşa bağlı olarak değişen enerji ihtiyaçları, sindirim sorunları ve eklem sağlığı gibi faktörler göz önünde bulundurularak uygun diyet ve egzersiz planları oluşturulur.
Geriatrik hasta takibi, yaşlı hayvanların sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak için önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile yaşa bağlı sağlık sorunlarının kontrol altına alınması mümkün olabilir.
DİŞİ KEDİ KISIRLAŞTIRMA
Dişi kedilerin kısırlaştırılması, hem kedinin sağlığı hem de popülasyon kontrolü açısından önemlidir. Kısırlaştırma işlemi, kedinin üreme yeteneğini ortadan kaldırarak istenmeyen gebelikleri önler ve kedinin davranışlarında olumlu değişikliklere yol açabilir. Ayrıca kısırlaştırma, kedinin Birçok üriner sağlık sorunlarının önüne geçebilir. Uzman Veteriner Hekimlerimizle iletişime geçerek daha fazla bilgi alabilir ve kedinizi kısırlaştırma konusunda danışabilirsiniz.
DİŞİ KEDİ KISIRLAŞTIRMANIN FAYDALARI
Dişi kedilerin kısırlaştırılmasının birçok faydası vardır:
• Sağlık Faydaları: Kısırlaştırma, dişi kedilerde rahim iltihabı (piyometra) gibi üreme organlarıyla ilgili sağlık sorunlarını önler. Ayrıca meme kanseri ve yumurtalık kanseri riskini azaltır.
• Davranışsal Faydaları: Kısırlaştırılmış dişi kediler genellikle daha sakin ve daha az saldırgan olma eğilimindedir. İstenmeyen davranışlar, örneğin yuva yapma isteği veya yavru arayışı gibi davranışlar azalır.
• Popülasyon Kontrolü: Kısırlaştırma, istenmeyen yavruların doğmasını engeller ve sokak kedisi popülasyonunu kontrol altında tutmaya yardımcı olur.
• Uzun Ömürlülük: Kısırlaştırılmış kediler genellikle daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam sürerler.
Bu faydaların yanı sıra, kısırlaştırma aynı zamanda kedinizin daha huzurlu ve mutlu olmasına da yardımcı olabilir. Kedinizi kısırlaştırmanın hem sağlık açısından hem de genel fiziksel ve ruhsal hali açısından önemli bir adım olduğunu unutmayın.
DİŞİ KEDİ KISIRLAŞTIRMA OPERASYONU NE ZAMAN YAPILABİLİR?
Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu genellikle kedinin cinsel olgunluğa ulaştığı dönemde yapılır. Dişi kediler genellikle 5 ila 6 aylık olduklarında cinsel olgunluğa erişirler. Ancak, veteriner hekimlerimiz kedinin ağırlığı, sağlık durumu ve diğer faktörlere bağlı olarak kısırlaştırma operasyonunu daha erken veya daha geç bir zamanda yapılabileceği konusunda dişi kedi sahiplerini bilgilendirirler.
Kedinizi kısırlaştırma konusunda en doğru zamanı belirlemek için veteriner hekimlerimize danışmanız ve detaylı bilgi edinmeniz tavsiye edilir. Veteriner hekimlerimiz kedinizin durumunu değerlendirecek ve size en uygun zamanı tavsiye edecektir. Kedinizin sağlığı ve iyiliği için kısırlaştırma operasyonunu planlamak önemlidir.
DİŞİ KEDİ KISIRLAŞTIRMANIN DEZAVANTAJLARI ARASINDA BAZI OLUMSUZ ETKİLER BULUNABİLİR.BUNLAR ARASINDA
Cerrahi Riskler: Her ameliyat gibi kısırlaştırma operasyonu da bazı riskler içerebilir. Enfeksiyon ve uygun olmayan (dişi kedinizin ırkına uygun olmayan, ucuz, son kullanma tarihi geçmiş vb.) anestezik maddelere bağlı komplikasyonlar, dikiş problemleri gibi durumlar oluşabilir. Bu olumsuz sonuçları minimize etmek için dişi kedinizi güvenilir veteriner kliniklerinde, etik değerleri olan cerrah veteriner hekimlere emanet ediniz.
• Metabolizma Değişiklikleri: Kısırlaştırma sonrası kedilerde metabolizma değişiklikleri gözlenebilir ve beslenmesi için uygun mamalar ve besinler kullanılmaz ise kilo alma eğilimi artabilir.
• Davranış Değişiklikleri: Bazı durumlarda daha doğrusu olumsuz koşullarda uygun olmayan ucuz anestezik maddeler ile kısırlaştırılan dişi kedilerde hormonal değişikliklere bağlı olarak davranış değişiklikleri görülebilir.
• Sağlık Problemleri: Uygun zaman belirlenmeden yapılan operasyonlarda, kısırlaştırma sonrası bazı kedilerde idrar yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
• Maliyet: Kısırlaştırma operasyonunun maliyeti, bazı kişiler için yüksek olabilir.
Bu dezavantajlar göz önünde bulundurularak, kısırlaştırma kararı veteriner hekimlerimiz ile detaylı olarak görüşülerek alınmalıdır. Kısırlaştırmanın sağladığı faydalar genellikle bu dezavantajlardan daha ağır basmaktadır ve genel olarak kedinin sağlık ve refahı için önemli bir adımdır.
ERKEK KEDİ KISIRLAŞTIRMA
Erkek kedilerin kısırlaştırılması da önemli bir konudur. Erkek kedi kısırlaştırma operasyonu, kedinin üreme yeteneğini ortadan kaldırarak istenmeyen gebelikleri ve popülasyon artışını engeller. Ayrıca kısırlaştırma, erkek kedilerde idrar yolu enfeksiyonları ve bazı davranışsal sorunların da önlenmesine yardımcı olur.
ERKEK KEDİ KISIRLAŞTIRMANIN FAYDALARI:
Erkek kedilerin kısırlaştırılmasının birçok faydası vardır:
• Sağlık Faydaları: Kısırlaştırma, erkek kedilerde testis kanseri riskini azaltır. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonları ve bazı prostat sorunlarının da önlenmesine yardımcı olabilir.
• Davranışsal Faydaları: Kısırlaştırılmış erkek kediler genellikle daha sakin ve daha az saldırgan olma eğilimindedir. İstenmeyen davranışlar, örneğin işaretleme davranışı veya diğer erkeklerle rekabet etme isteği gibi davranışlar azalır.
• Uzun Ömürlülük: Kısırlaştırılmış erkek kediler genellikle daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam sürerler.
Kedinizin sağlığı ve genel iyiliği için erkek kedi kısırlaştırma operasyonunu düşünmek önemlidir. Bu operasyon, kedinizin sağlığına ve davranışlarına olumlu etkiler sağlayacaktır.
ERKEK KEDİ KISIRLAŞTIRMA OPERASYONU NE ZAMAN YAPILABİLİR?
Erkek kedi kısırlaştırma operasyonu genellikle 5 ila 7 aylıkken yapılabilir. Ancak, veteriner hekimlerimiz 10 ila 12 aylık erkek kedilerin kısırlaştırılmasını üriner problemlerin önüne geçebilmek için tavsiye ediyorlar. Kedinizin sağlık durumu, ağırlığı ve diğer faktörler de operasyonun ne zaman yapılacağını etkileyebilir.
En uygun zamanı belirlemek için bir veteriner hekimlerimize danışmanız en iyisidir. Veteriner hekimlerimiz kedinizin durumunu değerlendirecek ve size en uygun zamanı tavsiye edecektir. Kedinizin sağlığı ve iyiliği için kısırlaştırma operasyonunu planlamak önemlidir.
ERKEK KEDİ KISIRLAŞTIRMANIN DEZAVANTAJLARI
Erkek kedi kısırlaştırmanın dezavantajları arasında şunlar bulunabilir:
• Cerrahi Riskler: Her ameliyat gibi kısırlaştırma operasyonu da bazı riskler içerebilir. Enfeksiyon ve uygun olmayan (erkek kedinizin ırkına uygun olmayan, ucuz, son kullanma tarihi geçmiş vb.) anestezik maddelere bağlı komplikasyonlar, dikiş problemleri gibi durumlar oluşabilir. Bu olumsuz sonuçları minimize etmek için dişi kedinizi güvenilir veteriner kliniklerinde, etik değerleri olan cerrah veteriner hekimlere emanet ediniz.
• Hormonal Değişiklikler: Kısırlaştırma sonrasında erkek kedilerde hormonal değişiklikler meydana gelir. Bu durum bazı kedilerde kilo alımına veya davranış değişikliklerine neden olabilir.
İdrar Yolu Sorunları: Nadiren de olsa, kısırlaştırılan erkek kedilerde idrar yolu sorunları görülebilir. Uygun mama kullanılmaz ise idrar taşı oluşumu gibi durumlar ortaya çıkabilir.
• Obezite Riski: Hormonal değişiklikler nedeniyle, kısırlaştırılan erkek kedilerde metabolizma yavaşlayabilir ve obezite riski artabilir. Beslenme düzenine dikkat etmek bu durumu önleyebilir.
Her kedinin durumu farklı olabileceğinden, kısırlaştırma kararı verirken veteriner hekimlerimiz ile iletişime geçerek kedinizin sağlık durumu ve ihtiyaçlarına en uygun kararı birlikte değerlendirebilirsiniz.
DİŞİ KÖPEK KISIRLAŞTIRMA
Dişi köpek kısırlaştırma, veteriner cerrahının dişi köpeğin yumurtalıklarını ve genellikle rahimini çıkardığı bir cerrahi prosedürdür. Bu işlem, köpeğin üreme yeteneğini tamamen ortadan kaldırır. Yumurtalıkların çıkarılması, dişi köpeğin östrojen ve progesteron gibi üreme hormonlarını üretmesini durdurur. Rahmin çıkarılması ise gebelik olasılığını tamamen ortadan kaldırır.
DİŞİ KÖPEK KISIRLAŞTIRMANIN FAYDALARI
Dişi köpek kısırlaştırmanın faydaları arasında şunlar bulunmaktadır:
• Sağlık Yararları: Kısırlaştırma, dişi köpeklerde görülen bazı sağlık sorunlarının riskini azaltır. Örneğin, rahim iltihabı ve meme kanseri gibi hastalıkların olasılığını azaltır.
• Davranışsal Faydalar: Kısırlaştırma, dişi köpeklerde istenmeyen davranışları (örneğin, yavruları koruma içgüdüsü nedeniyle saldırganlık) azaltabilir ve işaret idrarı bırakma gibi belirli davranışları kontrol altına alabilir.
• Nüfus Kontrolü: Kısırlaştırma, istenmeyen yavruların doğmasını önleyerek sokak hayvanlarının sayısını kontrol altında tutmaya yardımcı olur.
Uzun Ömür: Kısırlaştırılan dişi köpekler genellikle daha uzun bir yaşam süresine sahip olabilirler çünkü birçok sağlık sorunlarının riski azalır.
Bu faydalar göz önünde bulundurularak, kısırlaştırma köpeğinizin sağlığı ve refahı için önemli bir adım olabilir.
DİŞİ KÖPEK KISIRLAŞTIRMA OPERASYONU NE ZAMAN YAPILABİLİR?
Köpeklerin kısırlaştırılması genellikle 6 aylık olduklarında veya ergenlik döneminden önce yapılabilir. Ancak veteriner hekimlerimiz, köpeklerin büyüme hızına, cinsine ve sağlık durumuna bağlı olarak farklı önerilerde bulunabilir. Bazı küçük ırk köpeklerde operasyon 4-6 aylıkken yapılabilirken, büyük ırk köpeklerde operasyon genellikle 6-9 aylıkken gerçekleştirilir.
Köpeğinizin kısırlaştırılmasıyla ilgili en uygun zamanı belirlemek için veteriner hekimlerimizin görüşünü almak önemlidir. Veteriner hekimlerimiz, köpeğinizin sağlık durumu, ırkı ve yaşına göre en uygun zamanı belirleyebilecektir. Kısırlaştırma operasyonunun zamanlaması konusunda veteriner hekimlerimizin önerilerini dikkate almanız, köpeğinizin sağlığı ve iyiliği için önemlidir.
DİŞİ KÖPEK KISIRLAŞTIRMANIN DEZAVANTAJLARI ARASINDA BAZI OLUMSUZ ETKİLER BULUNABİLİR.
Cerrahi Riskler: Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, kısırlaştırma operasyonu da belirli cerrahi riskleri içerir. Enfeksiyon ve uygun olmayan (dişi kedinizin ırkına uygun olmayan, ucuz, son kullanma tarihi geçmiş vb.) anestezik maddelere bağlı komplikasyonlar, dikiş problemleri gibi durumlar oluşabilir. Bu olumsuz sonuçları minimize etmek için dişi köpeğinizi güvenilir veteriner kliniklerinde, etik değerleri olan cerrah veteriner hekimlere emanet ediniz.
• Hormonal Değişiklikler: Yumurtalıkların ve rahmin çıkarılması, köpeğin hormonal dengesini etkileyebilir. Bu durum bazı köpeklerde uygun mama kullanılmaz ise kilo alımına, enerji seviyelerinde değişikliklere veya davranış değişikliklerine neden olabilir.
• Üriner İnkontinans: Nadiren de olsa, kısırlaştırılan dişi köpeklerde üriner inkontinans denilen idrar kaçırma sorunu ortaya çıkabilir. Bu durum, idrar torbasının kontrol edilemeyen sızıntılarına neden olabilir.
• Artan Obezite Riski: Hormonal değişiklikler nedeniyle, kısırlaştırılan dişi köpeklerde metabolizma yavaşlayabilir ve obezite riski artabilir. Beslenme düzenine dikkat etmek bu durumu önleyebilir.
Bu olumsuz etkiler her köpekte görülmeyebilir ve her durum farklılık gösterebilir. Kısırlaştırma kararı verirken veteriner hekiminizle konuşarak köpeğinizin sağlık durumu ve ihtiyaçlarına en uygun kararı birlikte verebilirsiniz.
ERKEK KÖPEK KISIRLAŞTIRMA
Erkek köpek kısırlaştırma, erkek köpeğin üreme yeteneğini kalıcı olarak ortadan kaldıran cerrahi bir prosedürdür. Bu işlem, genellikle testislerin çıkarılması (kastrasyon) yoluyla gerçekleştirilir. Kısırlaştırma, istenmeyen üreme ve bazı sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, köpeğin davranışında bazı olumlu değişiklikler de sağlayabilir.
ERKEK KÖPEK KISIRLAŞTIRMANIN FAYDALARI
Erkek köpek kısırlaştırmanın faydaları şunlardır:
• Sağlık Faydaları: Erkek köpeklerde kısırlaştırma, prostat sorunları ve testis kanseri gibi bazı sağlık sorunlarının riskini azaltır.
• Davranış Değişiklikleri: Kısırlaştırma, erkek köpeklerde agresif davranışların azalmasına ve işaretleme davranışının kontrol altına alınmasına yardımcı olur.
• Popülasyon Kontrolü: Kısırlaştırma, istenmeyen yavruların doğmasını önleyerek sokak hayvanlarının sayısının kontrol altında tutulmasına katkıda bulunur.
Uzun Vadeli Maliyet Tasarrufu: Kısırlaştırma, ileride ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının tedavi maliyetlerini azaltabilir.
• Daha Uyumlu ve Huzurlu Bir Hayat: Kısırlaştırılmış erkek köpekler genellikle daha sakin, daha az stresli ve daha huzurlu bir yaşam sürerler.
Erkek köpek kısırlaştırma konusunda veteriner hekimlerimiz ile görüşerek, köpeğinizin sağlık ve davranışsal ihtiyaçlarına en uygun kararı almanız önemlidir.
ERKEK KÖPEK KISIRLAŞTIRMA OPERASYONU NE ZAMAN YAPILABİLİR?
Erkek köpek kısırlaştırma operasyonu genellikle köpeğin büyüme ve gelişimine bağlı olarak belirli bir yaş aralığında yapılabilir. Veteriner hekimlerimiz genellikle erkek köpeklerde kısırlaştırma operasyonunu 6 ila 12 ay arasında önermektedir. Ancak, bazı durumlarda veteriner hekimlerimiz köpeğinizin sağlık durumuna ve ırkına göre farklı önerileri olabilir.
Köpeğinizin kısırlaştırma operasyonu için en uygun zamanı belirlemek ve detaylı bilgi almak için veteriner hekimlerimiz ile görüşmeniz önemlidir. Konusunda uzman veteriner hekimlerimiz, köpeğinizin durumunu değerlendirerek en uygun zamanı ve prosedürü belirleyip sizleri bilgilendirecektir.
ERKEK KÖPEK KISIRLAŞTIRMANIN DEZAVANTAJLARI ARASINDA BAZI OLUMSUZ ETKİLER BULUNABİLİR.Erkek köpek kısırlaştırmanın bazı dezavantajları ve olumsuz etkileri olabilir. Bunlar arasında şunlar bulunabilir:
• Cerrahi Riskler: Her ameliyat gibi kısırlaştırma operasyonu da bazı riskler içerebilir. Enfeksiyon ve uygun olmayan (Erkek köpeğinizin ırkına uygun olmayan, ucuz, son kullanma tarihi geçmiş vb.) anestezik maddelere bağlı komplikasyonlar, dikiş problemleri gibi durumlar oluşabilir. Bu olumsuz sonuçları minimize etmek için dişi kedinizi güvenilir veteriner kliniklerinde, etik değerleri olan cerrah veteriner hekimlere emanet ediniz.
• Metabolizma Değişiklikleri: Kısırlaştırma sonrası erkek köpeklerde metabolizma değişiklikleri görülebilir ve kilo alma eğilimi artabilir.
• Davranış Değişiklikleri: Bazı durumlarda kısırlaştırılan erkek köpeklerde hormonal değişikliklere bağlı olarak davranış değişiklikleri gözlenebilir.
• Sağlık Sorunları: Nadir de olsa, kısırlaştırma sonrası bazı köpeklerde idrar yolu sorunları gibi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Veteriner hekimlerimiz ile kısırlaştırma operasyonunun avantajları ve dezavantajları hakkında detaylı bir şekilde konuşarak, köpeğinizin durumunu değerlendirmeniz önemlidir. Bu sayede en doğru kararı verebilir ve köpeğinizin sağlık ve refahını en iyi şekilde koruyabilirsiniz.
Her Pati İçin Özel Bakım Geniş Kapsamlı Veteriner Hizmetleri
Uzman veteriner ekibimiz, evcil hayvanınızın sağlık ve mutluluğunu önceliklendirerek genel cerrahi, ortopedi, tümör cerrahisi ve onkoloji dahil olmak üzere geniş bir cerrahi hizmet yelpazesi sunar.
Yardıma ihtiyacınız Olursa Hemen Bize Danışın!
İlgili Sorular
Evcil hayvanlarınızla ilgili her türlü sorunuzda size rehberlik etmek için buradayız.
Etimesgut dışında Sincan'da şubemiz bulunmakta Evcil dostlarınızın sağlığı ve refahı için yeni şubeler açmaya gayret gösteriyoruz
Veteriner hizmetlerimizde, evcil dostlarınızın sağlığı ve refahını korumak için çaba gösteriyoruz. Rutin bakım ve tedavilerden acil müdahalelere kadar, her türlü veteriner işlemi için uygun fiyatlar sunuyoruz.
Yuva arayan küçük dostlarımız için çeşitli paylaşımlar yaparak potansiyel sahiplerini bulmanıza yardımcı olabiliyoruz